YAZAR: Ayça AKMAN İlk Durak listemde yer alan Seni Çok Bekledim, tanıtımlarını seyrettikten sonra bende oluşan arabesk ve oryantal hisse rağmen olabildiğince tarafsız izlemeye çalıştığım bir proje oldu. 1992 Erzincan depreminde babası “ölen”, annesi ve kardeşi sağ kurtulan hikâyenin kahramanı Kadir, can vermiş diye bir kenarda bırakılınca ailesini İstanbul’da tekrar bulması tam bir yıl alıyor. O […]

YAZAR: Şeyma BULUT Ben bazı konularda çok hayalperest bir insanım. Daha doğrusu umutlu diyeyim, öylesi daha doğru olur. Mesela hep mutlu sonlara inanırım. Bir sürü dert, tasa çekilecek; insanlar sınanacak ama sonunda herkes mutlu olacak diye düşünmek istiyorum. Hayat zaten zor, bu inançla yaşamaya çalışıyorum. Belki de bu yüzden yazılarımı hep aynı sonla bitiriyorum: Mucizelere inanmaktan […]

YAZAR: Şeyma BULUT Bu hayatta en sevdiğim eylem düşünmek. Bazen oturup tek bir kelime üzerinde saatlerce düşünürüm.  Son zamanlarda da belli duygu ve durumlar üzerine fazlasıyla düşünüyorum. Özellikle de aşk, sevgi ve fedakârlık gibi kavramları anlamaya, anlamlandırmaya çalışıyorum, bilhassa da fedakârlığı. Bu kavramın çok yanlış yorumlandığını düşünüyorum. “Ben şunun için çok fedakârlık yaptım!” sözünü her duyduğumda […]

YAZAR: Şeyma BULUT “Evlenmeyeceğim ben, Sancar!” Tek cümleyle bir insanın tüm hayalleri, umutları ellerinden alınabilir mi? Alınırmış, gördüm. Sancar’ın tüm mutluluk hayalleri bir cümleyle silindi gitti. Nare, bu sözleriyle Sancar’ın en büyük kâbusunu gerçeğe dönüştürdü, umut ışığını önce gözlerinden, sonra da yüreğinden söktü aldı. Bu sefer vazgeçen Nare oldu. Bu hafta ekran karşısından kalkarken aklımda pek […]

YAZAR: Şeyma BULUT Sefirin Kızı bugüne kadar bizlere aşkla ilintili bazı kavramları sorgulattı. Önceleri sevdayı, acıyı, affetmeyi sorgulatmıştı. Bu haftaysa bambaşka bir soru sordular: Aşk, ayrı dünyalardan iki insanı bir arada tutmaya yeter mi? Dizinin başladığı günden bu yana Sancar ve Nare’nin sevdaları o kadar yakıcıydı ki bu ikisinin ayrı dünyalardan olduğu ayrıntısını neredeyse görmezden gelmiştim. […]

Yazar: Tuğçe TUĞLALIKLI Vedaları oldum olası sevmemişimdir. Hüzün taşır çünkü. Arkasında hep bir burukluk bırakır. Bu kez de öyle oldu ve daha olaylar tam açılmadan İyi Günde Kötü Günde’nin final haberiyle ona da veda etme vakti geldi. Başladığı ilk günden bu yana senaryosundaki ciddi aksamalar, dizinin aşırı durağanlığı, karakterlerin dertlerini pek anlayamıyor ve onlara inanmıyor […]

YAZAR: Tuğçe TUĞLALIKLI Yalancı, korkak ve bencil insanları oldum olası sevmemişimdir. Onlar için öncelik her zaman kendileridir çünkü. Karşılarındaki insanın bir önemi yoktur, ne hissettikleriyle de pek ilgilenmezler zaten. Tek düşündükleri kendi hayatlarıdır. Düzenleri bozulmasın da ne olursa olsun!  Sarp, tam da böyle. Sarp’ı anlamak için sınırlarımı oldukça zorladım ama ne yaparsam yapayım, ben bu […]

YAZAR:Şeyma BULUT Her güzel şeyin bir miadı vardır. Ben, her zaman iyi ve güzel şeylerin bir gün biteceğini düşünürüm mesela çok sevdiğiniz bir çikolata markası düşünün; tadı enfes, yedikçe yiyesi gelir insanın değil mi? Bu lezzeti verebilmek mühim ancak devamlılığını sağlamak daha mühimdir. O noktada sıkıntılar başladığında da işler değişir. Üreten firma, içindeki malzeme aynı […]

YAZAR: Şeyma BULUT Sefirin Kızı’nın yeni sezonu başladığından bu yana beynimi kurcalayan tek bir soru var: Kim haklı? Tek, tek düşündüm. Nare’yi, Gediz’i ve de Sancar’ı. Her hareketlerini, repliklerini, bakışlarını tek tek inceledim. Acaba dedim birinden biri daha mı az haklı? Vardığım sonuç ise şu oldu: Hepsi kendince haklı. Üçüne de kendince haklı dedim çünkü etrafında […]

YAZAR: Şeyma BULUT Bu haftaya “Senin yanında yara mı olacak? Benim yanımda yâr mı?” sözleriyle başladı Sefirin Kızı. Sancar yıllar önce yaptığının ağırlığı ve  sevdasını kaybetmenin acısıyla yanarken bir de dostunun indirdiği son darbeyle karşı karşıya kaldı. Nare de olduğu gibi diz çöküp hıçkıra hıçkıra ağlamadı belki ama inceden süzüldü o gözyaşları. Yanmasa da yıkıldı. Aşk […]