·        Kötünün ve kötülüğün altını çizip durmadığı için,

·        Entrikaları hayatları mahvetmek için değil, hayatı güzelleştirmeye kullandığı için,

·        “Maço”lukla ince ince, sevimli sevimli alay ettiği için,

·        Kadınları “aptal sarışın”, ezik, kendi mutluluğu için her şeyi yapacak bencillikte, hırsıyla çirkinleştirmiş göstermediği için,

·        Erkekleri, tüm “maço(!)” luklarının altında duyarlı, kadına şiddet uygulamayan, sevecen, korumacı, köküne, geleneğine bağlı, özünde efendi ve hepsinden mühimi “HARBİ” – yani adam gibi adam- çizdiği için,

·        Salak saçma mesajlar vereceğim diye repliklerin canına okumayan, diyalogları zorlamayan, karaktere yapıştırma duran laflar ettirmeyen senaristleri için,

·        “Diziyi uzatacağım!” diye olayları sündürmeyen, kurguyu saptırmayan, çatışmaların suyunu çıkarmayan senaryosu ve tabi ki yine senaristleri için,

·        Bölüm sonlarını “Ay bir hafta kudursunlar!” moduna geçmeden izlettirecek ama delirtmeyecek noktada kesmeyi bilen yönetmeni için,

·        En güzel sahneleri bölmeden, en duygusal anların içine etmeden, yan karakterleri – ki zaten yan karakter hikâyeleri de çok dolu, batmıyor- lüzumlu lüzumsuz, ordan burdan çıkarmadan adam gibi bölüm izlettiren yine yönetmeni ve senaristleri için,

·        Her bölüm ellerinden geleni yapmaya çabalayan ve gerçekten samimi olduklarını ekran başındakilere sezdirebilen oyuncuları için,

·        “Biz muhteşem bir ekibiz, hatta aileyiz; hatta yönetmen benim babam!” zırvalıklarına hiç girmeden gerçekten iyi bir ekip olduklarını yaptıkları işle kanıtladıkları için,

·        Set arkası dedikodularla, saçma sapan haberlerle gündeme gelmedikleri için tüm oyuncular, yönetmen, yapımcı hatta bütün ekibi için,

KISACASI SON ZAMANLARDA İÇİMİ SIKMADAN, GERMEDEN, BOĞMADAN ZEVKLİ ZAMAN GEÇİRMEME VESİLE OLDUKLARI İÇİN…

Elinize emeğinize sağlık!