En İyi Bölüm: İçerde   En İyi Kadın Oyuncu: Seda Akman (Bu Şehir Arkandan Gelecek) En İyi Sahne: Adı Efsane, (Tarık Hoca Fikret'i İntihardan Vazgeçirir) En İyi Erkek Oyuncu: Baran Bölükbaşı (Adı Efsane) En İyi Replik: Celal Baba: Arkandan ağlayanın yoksa çoktan ölmüşsün demektir. (...) Kudret, çoktan ölmüştü; biz bunu anlamasını sağladık. (İçerde)

Yazar: Sinem ÖZCAN Adı Efsane, 9. bölüm finalinde gerilimi çok yüksek bir noktada kalmıştı. Sibel’in Hakan’a duygularını itiraf etmesiyle başlayan Sibel – Fikret gerilimi bu bölüm doruğa ulaşacaktı ve öyle de oldu. Bir insanın yüreği bir başkasındayken onun en yakın arkadaşıyla uzun süreli bir ilişki yaşaması elbette çok güç. Yürek, mantıktan bağımsız hareket ettiğinden Sibel’e […]

Geçen haftanın finalinde belli olmuştu bu hafta çarşı pazarın fena karışacağı. Hakan’ın iç savaşı bir yandan, Melis’in olup biteni hiçbir yere oturtamaması bir yandan, Bahar’la Tarık’ın başlamak üzere olan ilişkileri bir yandan bütün düğümler sımsıkı atılmış; bu bölümü bekliyordu. Benim beklemediğimse tüm bunların üstüne Sibel’in yarattığı kriz ve bunun genç tayfayı fena vurması oldu. Sibel’in […]

Maçın en heyecanlı yerinde ve Bahar Hoca’nın Tarık’ı şikâyet ettiği anda bırakmıştık dördüncü bölümü. Maçı kazandıklarına emindim de şikâyet konusu beni fazlasıyla geriyordu, doğrusu. İlk bölümden beri Bahar, son derece itici geliyor bana. Belki de o tarz insanların gerçekte çevremde bulunmasına pek izin vermediğimdendir. Yabancılıyorum, kızıyorum ve kendi doğruları adına bu kadar keskin yaşarken başka […]

Adı Efsane’nin ilk bölümünü beklentimin üstünde bulmuştum. İkinci bölümü de onun getirdiği merakla izlemeye oturdum. Yerli dizilerin kronik problemi ya ilk bölümde beklenenin çok altında kalıyor ya da ilk bölüm temposunu sürdürmekte zorlanıyor. Açıkçası içimde o korku vardı. İzleyici kitlesi konusunda da belirsizlik yaşıyordum ve ikinci bölüm hedef kitleyi netleştirir umudundaydım. Açıkçası %80 cevap aldım […]

  Yazar: Sinem ÖZCAN Oldum olası severim aykırı tipleri, onların derinindeki duyguyu ve dünyayı… Tanıtımlarından önce “Erdal Beşikçioğlu” adını duyduğumda yine bir “sınırda” karakterin geleceğini biliyordum. Tanıtımlar yanıltmadı beni. Formal bir meslekte de olsa “babalık” gibi alışıldık bir sıfatı da taşısa bambaşka bir tipleme çıkacağı belliydi. Cumartesi akşamları benim için ekran karşısına geçmek güç. Malum […]