Güzel Günler Göreceğiz Çocuklar, Güneşli Günler…
Yazar: Şehriban […]
Yazar: Şehriban […]
YAZAR: Şehriban Simay DEMİR Ben kadere inananlardanım; her ne kadar özgür irademle kendi kararlarımı kendim veriyorsam da yazılmış bir kaderimin olduğuna ve bunun beni doğduğum ülkeden tutun da seçtiğim mesleğe kadar etkilediğini düşünüyorum. Zira doğulan ev, yaşanılan toplum, o toplumun dayattığı roller de bir bakıma insanın kaderidir bence. Mehdi, bunun en iyi örneklerinden biri . O […]
YAZAR : Şehriban Simay DEMİR Bu dünyadaki en zor ve en güzel şeylerden biri anne olmak bence.Evet, bir anne değilim belki ama daha birkaç gün önce teyze olmuş biri olarak bu kadar mutlu hissediyorsam kendimi, o mutluluğu düşünemiyorum bile. Ne var ki daha önceki yazılarımda da vurgulamıştım sadece doğuranın yahut emzirenin anne olduğu bakış açısını asla […]
YAZAR : Şehriban Simay DEMİR Yaşamak, bu hayatta kendine bir yer edinmek, olanca kalabalığın içinde yitip gitmek istemeyen herkesin bir gayesi, gelecek için bir hayali olmalı bence. Okumak, evlenmek, kariyer yapmak yahut dünyayı gezmek, kitap yazmak, bilinmeyeni keşfetmek … Belki de sadece huzur içinde yaşayıp gideceği, sıradan küçücük bir hayat…Kim bilebilir? Ama bir şekilde yaşamak için […]
YAZAR :Şehriban Simay DEMİR Vicdan ruhun pusulasıdır bana göre. O nereye yönlendirirse ruhu,beden de oraya gider. Onun verdiği acı fiziksel olarak dindirilemez, ruhen hissedilir, ruhen yaşanır. Vicdan azabının insanı uyutmayan, yedirmeyen hatta nefes bile aldırmayan bir yönü vardır zira bir kere kondu mu kalbe kurtulmak için tüm çabasıyla uğraşıp durmaz mı insan? Zeynep’te de durum […]
YAZAR : Şehriban Simay DEMİR Gerçekler, kadar gizlenirse gizlensinler bir yerde mutlaka kendilerini ele verirler. Zeynep’te de öyle oldu, yalan söyledi üstelik bundan nefret ettiği hâlde. Sonunda, uğruna tüm sevdiklerini karşısına aldığı, bilenlerin de sadece yanında olmak için sürdürdükleri yalan, yani Mehdi’ye yardım ettiği, ortaya çıktı. Zeynep, hayat gerçeğinin borçlu hissetmek yahut kurban olmak üzerine kurulu […]
YAZAR: Şehriban Simay DEMİR Bir insanla tanışıyor, yaşamınızı onunla birleştirip bir gelecek kurmak için adım atıyorsunuz ve gün geliyor tanıdığını sandığınız o kişi, hayatınızın en büyük kâbusu oluyor. Zeynep’in durumu, tam olarak bu. O Mehdi’yle birlikte bir ömür hayal etti fakat Mehdi, onun kâbusu oldu. Yaşadıkları öyle acı ve ürkütücü ki Zeynep’in, değil bir daha yaşanma […]
YAZAR:Şehriban Simay DEMİR Aşkın, sevginin her hâline tanıklık ettim Doğduğun Ev Kaderindir’de; sevginin o en masum hâlinin nasıl saplantıya dönüşebileceğine şahit oluyorum birkaç bölümdür. Sevginin koşulsuz fedakârlığını da seviyor diye fedakârlık isteyeni de gördüm. Ama en önemlisi bir sevginin nasıl yavaş yavaş bir kalpten sökülüp alınabileceğini, aşkla dolu bir kalbin ne denli korkuyla dolup taşabileceğini […]
YAZAR : Şehriban Simay DEMİR Doğduğun Ev Kaderindir’de bir süredir hemen herkesin bir şeyler söyleyebileceği bir duygunun üzerinden ilerliyoruz: Sevgi! Bu duygu, onu anlamayan bünyelerde kendini gösterdiğinde bambaşka bir boyuta ulaşabiliyor. Sevgi acıtmaz, incitmez. İnsan birini seviyorsa sevdiğinin üzerine gölge düşse korkar ama işte sevgi, aşk ya da adına her ne diyorsanız bir süre sonra saplantı […]
YAZAR: Şehriban Simay DEMİR Gerçek aşkın, sevginin insanı güzelleştiren, iyileştiren duygular olduğunu tekrar tekrar yazmaya itiyor Doğduğun Ev Kaderindir beni. Sahi; içimizdeki merhameti, şefkati dışarı çıkarıp kini, nefreti, öfkeyi yok etmez mi asıl sevgi? Gerçekten sevdiğimizde karşılığında bir bedel istemeyiz ki karşımızdakinin varlığı, iyi ve mutlu oluşu bizim için en büyük ödül değil midir? Bir damla […]